Yoga terapisi, Sağlık mucizeleri, Doğal tedaviler

Esas amacı sinir sisteminin büyümesini ve gelişmesini sağlamak, böylece çeşitli organları hastalıklara karşı güçlendirmektir. Yoga emilim ve atılım sürecinin verimini artırır. Asana ( beden duruşu ) temelde biyolojik denetim, davranış kalıbı ve zihinsel aktiviteyle birlikte direnci geliştiren dayanıklılık egzersizidir. Yogada kişi sağlık, akıl, varoluşun anlamı,huzur, kardeşlik ve kendinin farkına varma gibi kavramları en ileri düzeyde öğrenir.

Yogacılar yalnızca fiziksel asananın yeterli olmadığına inanırlar. Çeşitli bölümleriyle birlikte vücudun tümüne özen göstermek yüksek verimliliği korumak ve hijyen için gereklidir.Hastalıktan korunmanın yaşamsal önemi vardır. Bu nedenle yoga hafif, besleyici, sağlıklı ve sindirimi kolay satvika besinini dikkate alır, böylece " ithal " mallar " ihraç " mallarından fazla olmadığından " iç ekonomi " etkilenmez.

- Keskin uyanık zeka ve bu kazanımla birlikte yeterli, isabetli bir konsantrasyon gücü.

- Gevşeme yeteneği, eğer yorgunsanız zihinsel ve fiziksel olarak dinçleşirsiniz.

- Duygusal kontrol strese götüren bütün gerginliklerin giderilmesinde özgüven, dayanıklılık ve ağırbaşlılık kazandırır.

- Zihinsel uyum ve huzur ( kişinin kendi içindeki ) ve anlamlı bir yaşam.

Bir çiçeğin açmasını izlemek, hele ki bol güneş ışığı ve su almış, zengin bir toprakta yetişmiş sağlıklı bir çiçeğin açışını izlemek çok güzeldir. Aynı şekilde genç bir erkeğe ya da kadına dönüşen bir çocuğu izlemek de aynı mistik zevki verir. Gerçek yoga doğal büyüme ve " yüksek bilgi " ye ulaşmalıdır.

Ülkemizde daha yeni yeni yetiştirilen,bir çok insanın faydasını bilmediği kivi den sizlere biraz bahsetmek istiyorum. İlk zamanlarda aşılama yapılarak yetiştirildiği sanılan,çoğu insanın yemeye çekindiği meyve,aslında ilaç gibi bir şey. Neden mi?

Kivi, a ve c vitaminleri açısından aşırı zengin. Hatta günlük yenilen bir kiviyle, bir günlük a ve c vitamini ihtiyacımızı karşılaya biliyoruz. Bu ara da meyvelerin arasında ikilik çıkarmak gibi olmasın J beş tane portakal yiyene kadar bir tane kivi yiyin aynı hesaba denk geliyor. Aynı zamanda,potasyum,kalsiyum, magnezyum, demir gibi minerallerden de zengin. Özellikle grip ve soğuk algınlığında sabah akşam yenilecek bir besinimiz.(Ben faydalarını öğrenince evdeki ve yurttaki saksılarda kivi filan mı yetiştirsem diye düşünür oldum J )

Peki nelere faydası var,

ü Kanı temizler

ü Kan basıncını dengeler

ü Karaciğeri çalıştırır

ü Kabızlığı önler

ü Strese iyi gelir

ü Yaşlılarda kemik erimesini önler

ü Görme gücünü iyileştirir

ü Prostat karaciğer ve kolon kanserinde hastalığın ilerlememesini sağlar

ü Bağışıklık sistemini güçlendirir

ü Öksürük sökücüdür

ü Nefes açıcıdır, astımlı hastalara iyi gelir

ü Kalp krizini önler

ü Son olarak ta grip ve soğuk algınlığında iyi gelir

Uzun zamandır bu meyvenin faydalarıyla ilgili yazılar okuyorum,size de kısaca bahsetmek istedim.

Bu arada kivi ülkemize 10 yıl önce girmiş. Yetiştirilmesi kolay olan ve git gide maalesef kuraklaşan ülkemde,az suyla yetişen meyvelerimizden birisi. Hatta karadenizdeki fındık tarlaları yerinde kivi yetiştirilmeye başlanmış.

Teberküloz ( Verem ) Nedenleri: Oturarak yapılan işte çalışma, temiz hava ve güneş ışığı olmayışı, sindirim ve emilim bozuklukları, yetersiz beslenme, kan zayıflığı, başka hastalıkların yanlış tedavisi, depresyon ve beslenmeyi bozup yaşamsal güçleri etkileyen her şey.

Tüberküloz ( Verem ) Tedavi: Verem tedavisinde yanlızca dört çeşit yöntem vardır: istirahat, iyi beslenme, temiz hava ve zihin temizliği. Temiz hava, güneş banyosu, göğüs kaslarını güçlendiri özel egzersiz önerilir.

Akut olgularda hasta sessiz bir yere yatırılmalıdır. Sıcak küvet banyosu mutlaka yaptırılmalıdır. Hasta bölgeye ve etrafına hafif masaj uygulanmalıdır. Ancak iltihabın yoğun olduğu kısma masaj yapılmalıdır.

Et, balık, beyaz ekmek, hamur işi; kızarmış ve zengin, sindirimi zor ve baharatlı yiyecekler yenmemelidir. Kahve, çay, çikolata ve kakao kullanılmamalıdır.
Sigara içilmemelidir. Bol miktarda meyve yenmelidir.

Romatizmaya kereviz bire birdir. Limon suyuda oldukça yararlıdır, sabah ve akşam güneşi battıktan sonra 2-3 limonun suyu içilmelidir. Bütün asitli meyveler romazitma için yararlıdır. Eğer ağrı var ise sıcak torbalar kullanın. Güneş banyoları ve derin derin nefes almalar tedavinin bir parçasıdır. Yürümek Oldukça yararlıdır ve olabildiğince uzun sürü yürünmelidir.

Nedenlei; Romatizmaya ürik asit neden olur. Genellikle idol, fenol, skatol ( metil idol ) gibi toksinlerin ve diğer ototoksinlerin aşırı birikimiyle oluşur; bu toksinler atılım bozukluğu sonucudur. Bazı durumlarda diş, bademcik ve mesena iltihapları bu hastalığa yol açabilir. Romatizma nem ve soğuk havayla artabilir.

Antim crud ( antimon tozu ) aşırı yemek yemeyi dengeler. Thyroidinum/iodo-thyroidinium ( tiroit hormonları ) tiroit sorunlarını yoluna koyar. Fucus ( kıkırdağımsı yapıda kahverengi alg ) Phytolocca beri ( peygamberağacı ), calcarea crb ( kalsiyum karbonat ), graptihes ( grafit, karbon kristalleri ), kali mur ( potasyum klorür ) , ferrum met. ( demir metali ), capsicum ( biber ), am. brom. ( bromür ), Calotropis ( ipek otu ), sodyum klorür ve Digilatis ( ödem için; yüksek otu ), obezite etkili diğer ilaçlardır.

- Obezitenin en büyük nedeni abur cubur yiyeceklerin aşırı tüketilmesi.
- Egzersiz yapmama ve hareketsizlik
- Psikolojik sorunlar, güvensizlik, " Ben zayıfım " korkusu
- Tiroit ( hipertiroidizm ) ve guatr
- Adet düzensizliği, hiç adet görmeme ya da uzun aralarla adet görme
- Histerektomi ( rahim alınması ) ve kısırlık tedavisi için yapılan laparoskopiler
- Vücutta su tutulması ya da hızlı yemek yemeye ve aşırı gülmeye bağlı gaz birikmesi
- Steroit ve antideprezan kullanımı
- Doğum kontrol hapı olarak östrojen ya da progesteron kullanılması, akıntılar, erkeklerde kullanılan testosteron
- Yanlış tedavi edilmiş kabakulak ( testislerde hormonal dengesizliğe ve işlev bozukluğuna yol açar )
- Kalıtım ( vücut yapınız minyon, normal ya da iri olabilir)

Obezlik aşırı kiloyla aynı şey değildir. Obezite normal kilonun üstüne fazladan 20 Kilo alınmasına denir. Normal kilo vücut yapınıza, boyunuza ve genetiğinize bağlıdır.

Amerika Birleşik Devletleri 'nde her üç yetişkinden biri obezdir. Çünkü tıkınır, tıkınır ve tıkınırlar. Çok fazla abur cubur yerler. Mantıklı bir diyet uygulayan herhangi biri kilo almaz. Aşırı ya da yetersiz beslenme nedeniyle çok kişi hastalanıp ölmektedir.

Diyetin büyük bir kısmını taze meyve ve sebzeler oluşturmalıdır. Kabızlıktan mutlaka kaçınılmalıdı. Greyfurt, limon, karahindiba yaprağı özellikle yararlıdır. Sabah kalkar kalkmaz sıcak suyun içine sıkılmış şekersiz limon suyu içmek çok yararlıdır. Asitli meyveler kullanılabilir. Günde 5-6 Lt ayran için.

Asitli meyveler: Limon, portakal, domates, ananas, greyfurt, bektaşiüzümü, elma ve çilek.

Az asitli meyveler: Kiraz, armut, şeftali, erik, kayısı ve ahududu.

Karaciğerde pek çok hastalık görülür; karaciğer yavaşlığı, safra fazlalığı, karaciğerde kan birikmesi, siroz, hepatit kolik ( karaciğerde kolik tarzı ağrı ), kanser, kolesistit, ( safrakesesi iltihabı ) kolelitiyazis ( safrakesesi taşı ), karaciğerde küçülme, amiloidoz ( mumsu karaciğer ) ve karaciğer yağlanması en sık görülenlendir.

Karaciğer en çok süzme yapan organdır ve sağlıklı yaşamak için iyi çalışması ve sağlam olması gerekir. Çeşitli karaciğer hastalıklarının ana nedeni hijyenik bir diyete uyulmasıdır. Kabızlık ve şeker, nişasta, yağlar ve etin aşırı tüketilmesi karaciğer bozukluklarına yol açar. Karaciğer bozuklukları sıklıkla başka hastalıklara bağlı olarakda görülebilir

Amil nitrit: Homeopatik damar gevşetici; atardamarları gevşeterek kan basıncını düşürür. Mendile iki damla damlatın ve koklayın

Aurum mur: Damar sertliği nedeniyle ortaya çıkan hipertansiyonda yararlıdır.

Baryta mur: Yaşlılardaki hipertansiyonda özellikle büyük ve küçük tansiyon arasında belirgin fark varsa yararlıdır.

Belladonna: Işık ve gürültüyle artan zonklar tarzında baş ağrılarında iyi gelir.

Veratrum viride: Zayıflık ve bulantıyla birlikte olan hem küçük hem büyük tansiyonu düşürür.

Acid phos ve İgnatia: Başa uygulanan tedavilerdir. Diğer tedaviler baldıran otu , nitrogliserin, kan otu ve yabaniaseminidir.

Zihinsel stres, kabızlık, böbrek hastalıkları, zehirlenme, et ve yüksek proteinli gıdalar bakımından zengin diyet bu hastalığın nedenleri arasında sayılabilir. Son araştırmalara göre kan damarlarının çeperlerinde kalsiyum birikmesinin de kısmen etkisi vardır. Damardaki kalsiyumu eriterek tedavi edilebilir.

Hipertansiyon iki tiptedir: iyi huylu ve kötü huylu. İyi huylu hipertansiyonda tansiyon yüksektir ancak köken aldığı ciddi sorun yoktur. Belirtiler orta ve hafiftir., yavaş ilerler ve böbrek hasarı ya çok azdır ya da hiç yoktur. Hiç belirti vermeyebilir. ancak tıbbi inceleme sırasında anlaşılabilir.

Asetik aist: Kilo kaybı olan diyabette.
Helonias: Soğuk salgılamayla olan diyabet.
Pankreatin: Kan şekeri düzeyinin çok yüksek olduğu diyabet.
Phloridzin: -Spesifik- 5 damlası şeker düzeyini üç gün içinde düşürür.
Striknin: Diyabetteki bacak ağrısını geçirir.
Syzygium jambol: İdrardaki şekeri düşürür.
Uranium nitricum: Aşırı gazla birlikte diyabet.
Biyokimyasal: Günde 3 kez iki ay süreyle kalsiyum florür ve sodyum sülfat.

İki tür diyabet vardır: diabetes mellitus ve diabetes insipidus, Diabetes insipidusun nedenleri arasında sinir sistemi hastalıkları, soğuğa maruz kalma, genel düşkünlük hali, sıtma ve kötü beslenme sayılabilir. Diabetes mellitus nişata ve şekerlerin aşırı tüketiminin yanında karaciğer ve pankreas iyi çalışmaması nedeniyle ortaya çıkar. Stres, aşırı cinsel aktivite ve hareketsizlik diyabeti ortaya çıkarır.

İlk belirtisi ise SUSUZLUK 'tur.

Genellikle çocuklarda görülen istemsiz kasların kasılma ve gevşeme nöbetlerine '' konvülsiyon '' denir. Bu nöbetlere çoğunlukla bilinç kaybı da eşlik eder. Çocuklarda diyete bağlı ya/da raşitizm, frengi, kötü beslenme, sıtma, akut enfeksiyonlar, parazitler, boyun rahatsızlıkları, toksemiler, nedeniyle görülebilir. Yetişkinlerde sara, aşırı sıcak striknin ya da besin zehirlenmesi kasılmalara neden olabilir.

Ateş, adet kanaması, yaşlılık, yanlış oturma, uyuma ve yürüme şekli, yanlış hareketle ağırlık kaldırma, meni azlığı, romatizma, aşırı seks yapma ve gaza bağlı ağrılarından, tedavi nedene göre seçilir. Doğal sağaltım hastanın bütün kişilik özelliklerini göz önüne alarak hastaya yaklaşır, hiç bir zaman bölük pörçük değildir. Ateşli haller dışında şu yoga asanalar önerilir: dhanurasana, pasçimasan ve parvatasan

Masaj ve osteopatik uygulamalar omurga sinirindeki engeli girerir ve yapısal dengeyi sağlayarak aksaklığı düzeltir.

Astım bronşların spazmlı kasılmalarıyla karakterli ve insanlığı en çok etkileyen hastalıklardan birisidir.

Soluk almak güçleşir ve kişiyi uğraştırır; öksürük kuru ya da balğamsızdır; ses kalındır; gözler çıkık, nabız hızlı, konuşma bozuktur; solunum gürültülü, hırıltılı ve şiddetlidir. Sinir sistemi uyarılmıştır. nöbetler bir kaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir.

- Astım
- Sırt ağrıları
- Konvülsiyonlar
- Diyabet
- Kalb hastalıkları
- Hemoroitler
- Hipertansiyon
- Karaciğer hastalıkları
- Romatizma
- Diş hastalıkları
- Tüberküloz ( Verem )

Homeopati hastanın kişiliğinin vücudunun, aklının ve ruhunun bütününü, tüm vücut yapısını, kişilik özelliklerini, hastalığın rastlantısal mı, yıldızlara bağlımı( dinamik mi ) olduğunu hesaba katar. Güvenlik ölçütünde homeopati en güvenli olanıdır.

Homeopatinin temelleri Dr. Samuel Hahnemann tarafından 1970 yılında atılmıştır. Homeopatinin ana kuralları benzerlik yasası; ilacın gücü; kronik hastalık teorisi; tedavi yönü; tek çare yasası ve en az doz en az tekrardır.

Bulutlarla kurduğum yayım Ben ile Dünya arasındaki anlaşmanın işareti olsun ( Yaratılış ) Günümüzde , bilim ve felsefe '' bilgelik '' ile rivayetin sözüne dayanarak gökkuşağının bilincin güvencesi olduğundan hemfikirdir. Gökkuşağı bildiğimiz gibi yansıyan ışıktan başka bir şey değildir. ve ışığın yedi rengi vardır. Yaradan demiştir ki; '' Işık olsun ve ışık dünyaya hayat versin '' Güneş ışığı hem termal ( ısı ) hemde elektriksel ışınları ( renk tayfı ) birleştirir ve gücün her çeşidini kapsar

Manyetize su;

İçme suyu mıknatısların yayılımıyla manyetize edilebilir. Manyetize olmuş su iştah artırır, sindirimi düzeltir ve idrar söktürür. Ayrıca böbreklerden taş atılımına da yardımcı olur. Geceden hazırlanabilir. İki cam sürahi ya da bardak iyice kaynatılmış ve soğutulmuş su iki mıknatıs üzerinde bekletilir. 12-18 saat sonra suyu üçüncü bir sürahiye aktarın ve iyice karıştırın. Bu karışım içilmeye hazırdır.

DOZ;

Yetişkinler için bir defada içilecek manyetize su miktarı 50 ml'dir. Günde üç kez tekrarlanailir. Çocuklarda bu miktar 25 ml'dir, bebeklerde ise bu yaşa göre bir yada iki kaşık yeterli olur. Manyetize su ilaç gibi kabul edilmesi, aşırı miktarlarda alınmamalıdır.

Manyetik tedavi mıknatıs kullanarak iyileştirme sanatıdır. Mıknatısların kullanılması ilaç almadan pek çok hastalığın gerginliğini giderir ve tedavi eder. Diyet değişikliği, oruçla iç temizlik, hidroterapi ve '' yogi kriyas '' la ( yogaya göre altı adet yöntemde oluşan temizlenme işi ) birleştiğinde manyetik tedavi mucize yaratır.

Buğday çimi suyu içken kişilerin sağlığa kavuştuklarını bildirdikleri hastalıklar;

- Artrit, alerji ve sedef hastalığı
- Saç beyazlaması ve dökülmesi
- Zayıflık ve genel düşkünlük
- Böbrek taşı. Piyore ( dişeti iltihabı ) ve diğer diş enfeksiyonları
- Görme bozukluğu
- Mide ağrısı, sindirim sistemi enfeksiyonu ve bağırsak gazı
- Felç, astım, abızlık
- Güneş çarpması
- Uykusuzluk ve psikoloji bozuklukların istenmeyen etkileri

Elde edilen su hemen ama yavaş yavaş içilmelidir. Kaçınılmaz durumlar dışında bekletilmemelidir, çünkü etkinliği her dakika azalır. Tedavi edici etkisi üç saat içinde yok olur. Gün içinde her zaman alınabiilmesine karşın içmeden önce ya da içtikten sonra yarım saat içinde herhangi bir şey yenilip içilmemelidir. Ayrıca limon suyu ve-ya da tuz eklenmemelidir.

Buğday çiminin suyu süt, lor ve koyun etine göre daha yararlıdır, daha ucuzdur. En fakir hastalar bile sağlıklarını kazanmak ya da sağlıklı kalmak için evde buğday çimi yetiştirebilir. Ayrıca evdeki yeni doğmuş bebekten en yaşlısına kadar herkes yarar görebilir. Bebeklere günde beş damla verilebilir.

Her aile günlük kullanım için buğday çimi yetiştirebilir. Bireysel gereksinime göre on, yirmi, otuz ya da daha çok saksı kullanılabilir. Bir avuç tohum saksılardaki toprağa serpilir. Toprak doğallığını korumalıdır. Gübre, haşere ilaçları, kimyasallar ve başka herhangi bir yapay madde karıştırılmamış olmalıdır. Saksılar akşam güneşi almıyacak bir şekilde yerleştirilmelidir. 3-4 gün içinde çimler fışkırmaya başlar. 6-7 günde 10-15 cm'ye kadar uzar. Eğer daha hızlı büyürse besin değeride düşer. Bu nedenle bu uzunluğa eriştiği zaman kullanımı idealdir.

Doğal tedavi doğanın kendisi tarafından sağlanan maddelerin akılcı kullanımına dayanır. Örneğin, buğday çimi, reyhan, durva ( reyhana benzer bir bitki ) ve daha bazı bitkiler doğal yapılarda ya da meyve şeklindedir. Bunlardan gördüğümüz yarar, hippokrates'in '' Bırakın yiyecekler ilacınız olsun '' sözünü destekler.

Dr. Ann Wigmore kitaplarında ve makalelerinde konvansiyonel tıp tarafından tedavisi yapılamayan hastalıklarında dahil olduğu en az 350 hastalığın bu kendi kendini tedavi etme yöntemiyle üstesinden gelinebileceğini yazar. Tek gereken şey birkaç saksı ve buğday çimi tohumudur.

Yumuşatıcı yiyecekler;

Elma,erik,şeftali,portakal,armut,greyfurt,ananas,üzüm,incir,kuru erik,ıspanak,karnıbahar,domates,marul,soğan,şalgam,kereviz,yaban havucu,yulaf ezmesi,kuru üzüm bezelye,çiğ lahana,havuç,sırık fasülyesi,karahindiba,pancar yaprağı,ayran kepek unu..

Kabızlık yapan yiyecekler;

Beyaz ekmek,pastırma,mısır nişastası,şekerli süt,peynir,yumurta,pirinç,çay,kahve,tuzlanmış et,salamura et,karışık sebzeler,baharatlı yiyecekler,krakerler..

Hidrokarbonlar ( katıyağlar ve sıvıyağlar ); Tereyağı, krema, peynir, fındık ve bitkisel yağlar günde yaklaşık 50 gram alınmalıdır.

Proteinler; Vejetaryenler için günde en az 350 ml süt + 85 gram taze ve kuru bakliyat + 35 gram çekilmiş fındık, soya fasülyesi, antepfıstığı, ceviz, badem vb. gibi çerezler gereklidir. Vejetaryen olmayanlar için günde 8.5 gram t yada balık + 350 ml süt + 1 yumurta + 85 gram taze ve kuru bakliyat ( isteğe bağlı ) gereklidir.

Organik mineraller ve vitaminler; Hem vejetaryenler hem de vejetaryen olmayanlar için günde 100 gram yeşil yapraklı sebze + 85 gram kök ya da yumrular ve diğer sebzeler + 85 gram meyve gereklidir.

Karbonhidratlar; Nişasta ve dekstrin. Vejetaryen olanların da, olmayanların da günlük diyette yaklaşık 400 gram tahıl gevreği almaları gereklidir. Tahıl gevreği olarak pirinç, buğday, çavdar, yulaf, mısır, kocadarı ( hintdarısı ) ve bunların yerine patates, tatlı patates balkabağı, kabak gibi sebzeler ( kök ve yumrular ) ve muz gibi meyveler alınabilir.

Şekerler; Günlük gereksinim yaklaşık 50 gramdır. Hurma şekeri, bal, ardıç şekeri, beyaz şeker, esmer şeker, glikoz formlarında ya da kavun, pancar, üzüm, kuru üzüm, incir ve muz gibi meyve ve sebzelerden alınabilir.

Dengeli ya da yeterli diyet vücudun bütün gereksinimlerini karşılayan bir diyettir. Bu gereksinimler, yani vücuda gereken kıvılcımı vererek diğer maddelerin kullanılmasını olanaklı kılan yapıcı maddeler ( protein ve minareller ); yakıt ve enerji ( karbonhidratlar ve yağlar ); düzenleyiciler ( mineraller, su ve dolgu maddesi ya da posa ) ve ek maddeler dengeli bir diyetle sağlanır. Bu nedenle, nasıl, ne zaman, niçin ve ne yemek gerektiğini; ne tür besin seçip, hangi besinle hangisini karıştırmak gerektiğini öğrenerek uygun beslenmeyi sabit bir alışkanlık haline getirebiliriz. Sir Robert McCarrison 'ın dediği gibi; '' Sağlıklı olmanın en önemli faktörü doğru beslenmek, hasta olmanın en önemli faktörü ise yanlış beslenmektir.''

Organik mineraller ve vitaminler yanında diğer elementleri de doğru oranda alabilmek için iyi dengelenmiş bir diyette yeterli miktarda çiğ sebze ve meyve yer almalıdır.

Besin=Sağlık. Bu temel gerçek 1 kere anlaşıldığında yoğa, taiçi ve meditasyonun kişiyi daha da ileriye götürdüğü görülür. Bu yüzden eğer yediğimiz yemek zayıfsa, canlılıktan yoksunsa, enerjisi azsa o yemeği sindiren kişi de o düşük enerjiden nasibini alır. Çinliler buna '' çi '' , Japonlar '' kui '' ve Hintliler '' ocas şakti '' ya da '' prana şakti '' der. Bu iç ve dış çevreden bedene akan yaşam verici görünmez bir besin kaynağıdır. Dış çevremizi kontrol etmek bazen zor olabilir, ancak iç çevremizi yediklerimizle tamamen denetleyebiliriz.

1- Yaşamsal organları dinlendirir.
2- Sindirim kanalını boşaltır ve bakterileri yok eder.
3- Boşaltıcı organlara dinlenme şansı verir.
4- Normal fizyoloji ve salgılanmayı yeniden yapılandırarak sindirim atılımını düzenler.
5- Sızıntıların emilimini ve ölü dokuların kendi kendilerini yok etmesini hızlandırarak tümör oluşumunu ve büyümesini geriletir.
6- Hücre ve dokuların gençleşmesini sağlar.
7- Sinirsel enerjiyi depolatarak onarım ve yeniden yapım için kullanılmasına olanak verir.
8- Toksinler atıldığı için cilt düzelir.
9- Sallanan dişler sağlamlaşır ve kırık kemikler iyileşir.
10- Kalp güçlenir ve kalp atımı normalleşir.
11- Büyümüş karaciğer küçülür, pankreas güçlenir ve böbrekler hayata döner.
12- Beyin yağların yıkılımı sonucu ortaya çıkan '' keton '' maddesini kullanarak glikojen depolarını harcamamış olur.
13- Zihni temizleyip güçlendirir ve vücudun genel olarak işlevini hızlandırır.
14- Kiloyu ve kan basıncını azaltıp, yaşamı uzatır

Sağlığa dikkat etmek kendine dikkat etmek demektir. Oruç insalık tarihinin en eski kendi kendini disiplin altına alma yöntemidir. Bütün hayvanlar hastayken ve aç olmadıklarında oruç tutar. Pek çok akut ve kronik hastalıkta iştah azalması yiyecekten uzak durmak gerektiğine ilişkin doğanın bir uyarısıdır.

İnsanların çoğu çok yer ve alınan besini harcayacak yeterli ve uygun egzersiz yapmaya izin vermeyen oturarak yapılan işlerde çalışırlar. Bu gereğinden fazla alım sindirim organlarında aşırı yüklenmeye yol açar, çeşitli zararlı maddeler ve kirlilikte sistemi tıkar. Sindirim ve atılım yavaşlar, vücudun bütün işleyişi bozulur. Bu duruma otoentoksikasyon ( kendi kendini zehirleme ) adı verilir. Kronik hastalıkların bir çoğunun altta yatan nedeni bu öldürücü atığın birikmesidir.

Sert ve şişmiş eklemler mekanik hareketlerle birleştirilmiş masajla tedavi edilebilir. Bu tedavi ciddi iltihabı durumlarda, eklem tüberkülozunda, difteri ya da belsoğukluğu gibi bulaşıcı hastalıklarda önerilmez, iltihap bütün sisteme yayılıp hastalığı şiddetlendirebilir. Burkulma ya da ezilmeler de masajla tedavi edilebilir.

Burkulma ya da ezilme durumunda hastaya hemen masaj uygulayın. Önce o bölgeyi 15-20 Dakika sıcak suyla yıkayın. Sonra birkaç dakika masaj yapın. Yaralanan dokunun çevresine ve üzerine uygulanan hafif vuruşlar ve yoğurma şeklindeki masaj uygulanabilir. Masaj aynı zamanda uyku getirerek uykusuzluk sorununu çözer. Uzun sallanma uykusuzluğu gidermek için diğer bir seçenektir.

1- Efloraj ( küçük hareketlerle okşama )
2- Friksiyon ( oynama )
3- Petrisaj ( yoğurma )
4- Parmak vuruşu ( perküsyon )
5- Titreşim yapma ( vibrasyon )

Ellerin bakımı: Eller yumuşak tutulmalı, tırnaklar düzgünce kesilip cilalanmalıdır. Her masajdan önce mutlaka yıkanan eller kremle yumuşatılır; hastaya dokunmadan önce birbirlerine sürtülerek ellerin elektriklenmesi sağlanır. Hastayla konuşulmaz, masaj boyunca sessiz kalınır.

Masaj için pamukyağı, sarkmış yanaklar ve boyun için ve de göğüs büyütmede tereyağı kullanılır. Yağdan hoşlanmayan hastalarda talk pudrası kullanın. Kıllı insanlarda yağ kullanılmamalıdır Masajdan önce yağı temizleyin.

Gerekli maddeler: Masaj için 75 cm genişliğinde 2 m boyunda ve 90 cm yüksekliğinde bir masaj gereksiniminiz olacak. Bu masaya muşamba serilmeli rahat ettirecek yumuşaklıkta olmalıdır. Hastanın başının altına küçük bir yastık konulabilir ve üzerine örtecek bir çarşaf gereklidir. Temizlik mutlaka sağlanmalıdır.

1- Yüz kırışıklıklarını giderir.
2- Sarkmış yanakları ve boynu gerer, göğüsleri dolgunlaştırır.
3- Sertlik, ağrılı kaslar,uyuşma, felç, romatizma ve burkulmalara iyi gelir.
4- Kabızlığ yenmek için bağırsakları hareket ettirir.

Masaj vücudun yumuşak dokularının pasif olarak idare edilmesidir. Masaj, eğer yalnızca bir bölgeye yapılmayacaksa çıplak bedenin tümüne dikkatlice ve uygun bir yöntemle uygulanır.

Masaj çeşitli nedenlerden ötürü çok yararlıdır. Sinir sistemini güçlendirir; solunum ve beslenmeyi etkiler; deri, akciğerler, bağırsaklar ve böbreklerden zehirli maddelerin atılmasını hızlandırır. Kan dolaşımını ve metabolik süreci çabuklaştırır. Uygun bir masajla kabızlık bile tedavi edilebilir. Uzman masör hipertansiyon ve hipotansiyonu da düzeltebilir.

Limonla temizlik başka bir basit etkili uygulamadır. Vücutta yanlış beslenmeye bağlı birikmiş zehirlerin atılımına yardımcı olur. Özellikle aşırı kilolardan , fazla asitten, mide ülserinden, şişme, ağrı ve acıdan kurtulmanın iyi bir yoludur. Eklemler, kaslar, bezler ve organlardan kalsiyumu atmaya yarar. Atardamarlar ile toplardamarlardaki kolesterol birikimlerini temizler, ayrıca çıban, abse ve sivilceleri yok eder. Soğuk algınlığı, grip, astım, saman nezlesi, sinüzit ve bronşit gibi mukus üreten sorunların giderilmesini sağlar.

Limon dünyanın her tarafında her mevsim bulunan bir meyvedir. Limonla temizlik her türden yağ dokusunu eritip temizlemeye yaradığı için her açıdan üstündür. Yağ hızla ve hiç bir zararlı yan etki bırakmadan eriyip gider.

Yetişkin kadınların %15 'inde ve yetişkin erkeklerin %6 'da safrakesesi taşı görüldüğü tahmin edilmektedir. Görülme sıklığı yaşla ve doğal olmayan yaşam tarzı ile artar. Zeytinyağı, ayçiceği yağı yada ceviz yağı gibi bitkisel yağlar kullanılmasıyla bu durum düzeltilebilir. Kullanılacak doz 500 ml zeytinyağı ve 8-9 limonun suyudur. En iyi zaman sabah 8'de boş mideye alınmasıdır. Hasta dakikada bir 4 yemek kaşığı zeytin yağı ve arkasından 1 yemek kaşığı limonsuyu içer 500 Ml zeytin yağı ve limonsuyu içmesi yaklaşın 2 saat kadar sürer. Daha sonra sağ tarafının üzerine uzanarak yatar. Bu yöntemi olduğu gibi uygularsanız safrakesesi taşları 24-36 saat içinde düşecektir.

Merhabalar..

Bu yeni bölüm kalınbağırsak temizliği, karaciğer ve böbrek yıkama, zeytinyağı, tedavisi, limonla temizlik gibi bedenimizi değişikliklere uğratan uygulamaları kapsamaktadır. Bunlar güvenli, kanıtlanmış ve uygulaması kolay detoks yöntemleridir.
Hastaneye yatmayı ve dolayısıyla yüklü faturaları ödemeyi gerektirmez.Herhangi bir tekniği uygulamaya başlamadan önce bu bölümü sonuna kadar okuyun. Daha iyi anlamak için '' Hidroterapi '' , '' Oruç tutma '' ve '' Yoga terapisi '' bölümlerini de gözden geçirin. '' Sağlığınıza bakmak kendinize bakmak '' ( bu görüşü hep vurgularım ) olsa bile deneyimlerim bana bu bölümde anlatılan yöntemleri uygulamadan önce naturapata danışmanızın doğru olacağını söylüyor.

Bağırsaklar, karaciğer, böbrek gibi organların hasarı ve bu organların kanı süzerek temizleme yeteneği toksemi, kirli kan yani yıpratıcı yaşam tarzı nedeniyle ortaya çıkar. Hastalıklı, yoğun, asidik, çürümüş, siyah kanın dolaşımda olması kalbin yükselmesine , koroner damarların tıkanmasına, ağırlaşmış akçiğerlere, bellek zayıflamasına, baş ağrılarına yol açar.

Kan basıncı tam olarak nedir.? Kalbimiz dakikada yaklaşık 72 kez -günde 100 000 'den fazla- çarpar . Her kalp çarpışında neredeyse yarım fincan kan atardamarlara pompalanır ve 120 000 adet damarda dolaşarak toplardamarlar yoluyla kalbe döner. Bu durmaksızın süren akşının arkadasındaki güç, pompalanan kanın atardamar duvarlarında yarattığı kan basıncıdır.

Kalp kanı her atımında farklı basınç oluşturacak şekilde dalga dalga pompalar. Basınç kalp kasıldığnda ( sistol ) en yüksek ve kalp gevşediğinde ( diyastol ) en düşük düzeye ulaşır. Kan basıncı kişiden kişiye değişir ve hatta aynı kişide farklı zamanlarda değişiklik gösterir : uykudayken düşer; heyecan ya da eforlar yükselir. Örneğin öfke nöbeti kan basıncını derece derece yükseltir. Bu değişiklikler kendiliğinden, bize hissettirmeden gerçekleşir.

Belirtiler: Belirtileri ortaya çıkarıp farklı hastalıklara göre incelemek.

Bulgular: Bedenin inspeksiyon, palpasyon, perküsyon, oskültasyon ve ölçüm yollarıyla dikkatli ve ayrıntılı incelenmesi.

İnspeksiyon: Bedeni gözle bakarak inceleme. Özellikle göz ve iris, dilin renk ve yüzeyi, dişler ve dişetleri, tırnaklar, ciltteki lekeler, mantarlar vb incelenir.

Palpasyon ( hissederek ): Bedenin bölümlerini dokunarak muayene etme. Örneğin, karaciğer, safrakesesi, omurga, göğüsler, testisler vb elle muayene ederek incelenir.

Perküsyon ( vurarak ): Vücudun üzerine konan bir parmağın üzerine diğer elin parmağıyla vurarak muayene etme.

Oskültasyon ( duyarak ): Vücuda kulağı dayayarak ya da stetoskopla dinleme.

Ölçüm: Vücudun değişik bölgelerini, özellikle bacakları ölçerek inceleme. Örneğin, bir bacak diğer bacaktan kısa olabilir.

'' insan, omurgası kadar yaşlıdır '' söylemi tıbbi bir önermedir. Bu veri ışığında baktığımızda bir insanın kronolojik yaşı otuz olduğu halde fizyolojik yaşı elli olabilir. Omurgadan çıkan sinirler iki omur arasından başlayarak göğüs kafesi ve karındaki bütün organlara ulaşırlar, bu nedenle omurgayı denetleyerek bu organların işlevlerini etkilemek mümkündür. Başka bir deyişle, yapı işlevi yönetir, yani yapısal bütünlüğü sağlarsak bunu organların normal işleyişi izler. Omurga sinirdeki engel osteopatik tedaviyle ortadan kalkarsa organik ve hormon salgılayan bezlere ilişkin arızalarda giderilmiş olur.

Hippokrates yüzlerce yıl önce '' Besininiz ilacınız olsun '' demiştir. Doğal tedavi doğru besinin en iyi ilaç olduğuna inanan tek terapötiktir.

İnsanın en önemli yaşamsal sorunu besindir. Bedenimizdeki özel görevleri olan on altı element vardır. Bu elementler ( oksijen, nitrojen, hidrojen, karbon, klor, fluor, fosfor, demir, kalsiyum, potasyun, magnezyum, sodyum, mangan, kükürt, silikon ve iyot ) uygun miktarda besine gereksinim duyarlar. Bu organik tuzlardan birinin eksik olduğu diyet işe yaramaz. Örneğin; ekmek,et ve diğer pişmiş olarak yenen besinlerde bu tuzlar bulunmaz. Alkali gereksinimlerden yoksun bu zengin diyet asit oluşumuna yol açar. Midedeki asitleri düzenleyemez. Sözgelimi et, bağırsaklarda sindirilir. Sindirim kanalı duvarlarına sızan gaz oluşumuna neden olur. Bu atık malzemeye aşırı yüklenerek kılcal damarları tıkar. Kronik hastalık, zayıflık ve cansızlık gibi durumların izi sürülürse bu atık maddelerin birikimi karşımıza çıkar. Bol yemek bol hastalık.!

Yaşamı sağlıklı bir biçimde sürdürmenin ve tedavinin çeşitli yöntemleri vardır; yemenin, içmenin, nefes almanın, yıkanmanın, giyinmenin, çalışmanın, dinlenmenin, manevi yaşamın, cinsel ve sosyal etkinliklerin normal ve doğal olarak düzenlenmesiyle, '' doğaya dönüş ''.

Temel tedaviler; örneğin su, hava, ışık, toprak, manyetizma ve elektriklenmeyi tedavi eder.

Kimyasal tedaviler; örneğin bilimsel besin seçimi ve terkipler homeopatik, biyokimyasal ve çiceklerden yapılan ilaçlar, bitki özütleri, vitaminler vb.

Mekanik tedaviler; örneğin düzeltmeye yönelik jimnastik, yoga, asana, masaj, osteopatik işlemler ve gerekli olan yerde cerrahi girişimler.

Zihinsel ve ruhsal tedaviler; örneğin bilimsel gevşeme, normal telkin, yapıcı düşünme, sıfırlama tekniği, hipnotizma, müzik terapisi vb.

Yabani hayata geri dönmek anlamına mı gelir? Geçerli bir tedavi mi yoksa geçici bir hevesmidir? Doğal sağaltım hastaya yalnızca lavman yapıp, vejetaryen diyete sokmak ve amuda kalkmasını istemekten mi ibarettir. Oruç tutmanın büyüsüyle birleştirilmiş bir çeşit fizyoterapi ya da inanç kürü müdür? Hastayı ensesine kadar Ganj Nehri'ne sokmak ya da pis çamura gömmektir? Yoksa bengisu mu içirmektir? Nedir Doğal Tedavi?

Naturapati tıbbın felsefi,bilimsel ve pratik açıdan bağımsız bir dalıdır; sağlığı onarmak, devam ettirmek ve bedensel bozuklukları düzeltmek amacıyla fiziksel,kimyasal,biyolojik, zihinsel ve ruhsal yasalara kesin olarak uyar. Kısaca, naturapatik terapötik maddeler bedenin homeostatik mekanizmasını düzenleyerek bedene sağlıklı bir yapı ve işlev kazandırmayı hedefler.

Doğal tedavinin ilkeleri

1. Milieu internet (İçsel ortam)
2. Vis medicatrix naturae (İyileşme içten olur)
3. Non nacere

Merhaba sayin blog okuyucularim, Bu sitemizde Dr. Leo Rebello' nun kaleme aldigi '' ve tanri mucizeyi yaratti '' kitabindaki dogal tedaviler ve yoga terapisi ile ilgili makaleleri tek tek sizlere sunacagim..